Sosyal Medya Hesaplarımız

Firmalardan

Ramazanda ürün arzında sıkıntı yok

Editör
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis
Abone Ol:

Pirinç ve bakliyatta arz talebi karşılıyor, mercimek ve nohut fiyatlarında düşüş bekleniyor.

Yeni mahsul çıkıncaya kadar ürün arzında sıkıntı yaşanmayacağını belirten Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, şunları söyledi:

“2017 yılının son iki ayında pirinç ve nohut fiyatlarında yüksek oranda artış yaşandı. 31.12.2017 tarihinde pirinçte alınan gümrük vergisinin 01.07.2018’e kadar yüzde 45’den yüzde 15’e çekilmesiyle fiyat yükselişi durdu. Ancak; tam Ramazan ayına girerken çeltik fiyatlarında bir artış söz konusu oldu. Eylül ayında başlayacak hasat dönemine kadar fiyat, iç tüketim ve stok miktarları sürekli takip edilerek risk ve spekülasyonların oluşmaması adına önlem alınmalıdır. 01.07.2018 tarihinden itibaren değişecek olan pirincin gümrük vergisinin bitiş tarihi şartlara göre ilgili makamlar tarafından değerlendirilerek uzatılabilir. Nohut ithalatından alınan verginin sıfırlanmasıyla birlikte toptan dökme 10,00 TL’ye yaklaşan nohut fiyatı 6,00 TL – 7,00 TL bandında geriledi.

Fasulye fiyatları geçen seneyle bu sene aynı dönemde kıyaslandığında yaklaşık yüzde 5 oranında düştü.

2017 yılının son üç ayında Güneydoğu Anadolu Bölgesinde son yılların en kurak dönemi yaşandı. Başta buğday olmak üzere hububat ve kırmızı mercimek üretiminde rekolte kayıpları yaşanabilir endişesi vardı. Daha sonraki aylarda yeterli yağışın alınmasıyla endişe ortadan kalktı. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde öncelikle pamuktaki desteklemelerin daha yüksek olması nedeniyle üretici pamuk ekimine yöneldi. Başta buğday olmak üzere ekim alanlarında bir daralma söz konusu olmasına rağmen son bilgilere göre verimlilikte bir azalış yok.

Ülkemizdeki üretim bölgelerinden aldığımız bilgilere göre ekilen ürünlerde bu güne kadar ciddi zayiat gözükmüyor. Başta Güneydoğu Anadolu Bölgesi olmak üzere bir önceki yıla göre ülke genelinde azda olsa rekolte artışı tahmin ediliyor. Ülkenin değişik bölgelerinde ekimi yapılan mercimek çeşitleri ve buğday Haziran ayı başında hasat edilmeye başlanacak. Nohut ve fasulye Temmuz ayında, çeltik ise Eylül ve Ekim aylarında hava şartları olumlu düzeyde seyrederse hasat gerçekleşecektir.

Yeni mahsul mercimek, nohut ve pirinç fiyatlarının düşeceği öngörülüyor. Ülkemizde hasat dönemine kadar buğday ve bakliyat ürünlerinin stokları yeterli düzeyde olup ürün arzında bir sorun yaşanmayacak.”

Ramazan ayı boyunca sabit fiyatlardan satılacak

1994 yılından beri her Ramazan öncesi geleneksel hale getirilen fiyat indirimi ve sabit fiyat uygulamalarını bu yılda uyguladıklarını söyleyen Mehmet Reis, Ramazan ayına özel sadece kumanya fiyatları değil tüketicinin raftan daha uygun fiyata ürün bulabilmesi için perakende noktalarına yüzde 10’lara varan fiyat indirimi yapıldığını belirtti.

Ramazan ayı için geleneksel hale gelen ihtiyaç sahiplerine dağıtılan kumanya kolilerin içine dikkat çeken Mehmet Reis, konuşmasına şöyle devam etti:

“Bazı kumanya tedarikçileri daha ucuza satabilmek için fiyat odaklı ürün hazırlamaktadırlar. Özellikle; pirinç, bakliyat ve bulgurda ürünün yöresine, analizine, kalibresine ve nem durumuna dikkat etmeden kalitesi, standardı ve protein oranı düşük, pişmeyen, ithal veya eski mahsul ürünler kumanya kolilerinde yer almaktadır.

Hayırsever vatandaşlarımız, karar vermeden önce kumanya paketlerinin içindeki ürünleri kontrol etmelidir. Ürün cinsinin ve menşeinin doğru yazılıp yazılmadığı ve kalitesi incelenmelidir.

Maneviyat yüklü olan bu ayda yardım yaparken; evinizde pişirip, yenilen ve güven kazanmış markalı ürünlerin tercih edilmesi, yardım alanlara daha da fayda sağlayacaktır. Ramazan kolileri içindeki ürünlerin, gıda kodeksine uygunluğu özellikle ilgili merciler tarafından denetlenmelidir.”

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Firmalardan

La Lorraine’de üst düzey atama

Editör

Yazar:

La Lorraine Türkiye Yönetim Kurulu Başkanlığını Aralık 2023’ten bu yana başarıyla sürdüren Neslihan Nigiz Ulak, 1 Eylül 2025 tarihi itibarıyla La Lorraine’in yeni Türkiye & Orta Doğu Bölge Başkan Yardımcısı olarak atandı.

Kadın istihdamının artması ve iş hayatında kapsayıcı politikaların yaygınlaşması için 15 yılı aşkın süredir çalışmalar yürüten Ulak, halen LEAD Network Türkiye’nin Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyor. Neslihan Nigiz Ulak, evli ve bir çocuk annesi.

Devamını Oku

Firmalardan

Philips, tüketicilerin kahve tüketim alışkanlıklarını açıkladı

Editör

Yazar:

Philips’i bünyesinde bulunduran Versuni, 11-14 Eylül’de düzenlenecek Avrupa’nın en büyük kahve festivali olan 11. İstanbul Kahve Festivali öncesinde Feriye İstanbul’da gerçekleştirdiği basın toplantısıyla Türkiye’deki değişen kahve alışkanlıklarını ve kahve kategorisinde son yıllarda yaşanan hızlı dönüşümü paylaştı. Versuni Türkiye Genel Müdürü Esin Karadede’nin ev sahipliğinde ve yazar Bahar Akıncı‘nın moderatörlüğünde düzenlenen etkinlikte, Türkiye’de kahve tüketiminin artık bir yaşam tarzına dönüştüğü ve Philips’in bu dönüşüme %63 pazar payı ile açık ara lider konumuyla yön verdiği vurgulandı.

Bir zamanlar “çay ülkesi” olarak anılan Türkiye’de kahve tüketiminin son yıllarda kaydettiği dikkate değer artış, tüketici alışkanlıklarını ve ev içi deneyimleri kökünden değiştiriyor. “Evleri yuvaya dönüştürme” misyonuyla hareket eden küresel ev ürünleri şirketi Versuni, bu kültürel dönüşümün nabzını tutan yeni araştırmasının sonuçlarını ve pazar öngörülerini paylaştı. Toplantıda, kahvenin artık yalnızca bir içecek değil, aynı zamanda anıların, sosyalleşmenin ve kişisel ritüellerin vazgeçilmez bir parçası haline geldiği belirtildi.

Toplantının açılış konuşmasında kahvenin günlük ritüellerdeki merkezi rolüne dikkat çeken Karadede, “Türkiye’de yıllık kişi başına kahve tüketimi 1,1 kilograma ulaşmış durumda. Bu veriler bize özellikle genç nesilde çay kültüründen hızla kahveye bir geçiş olduğunu gösteriyor. Özellikle espresso bazlı kahvelere olan ilgi her geçen gün artıyor. Philips LatteGo serimizle bu trendin öncüsü olduk. Philips LatteGo, çekirdekten öğüterek taze espresso bazlı sade ve sütlü kahveler hazırlama, buz gibi soğuk kahve yapabilme, sessiz çalışma ve kolay temizlik gibi özellikleriyle öne çıkıyor. Kahve tutkunları için barista kalitesinde taze çekirdekten espresso bazlı kahveyi evlerine taşıyoruz.” diyerek Philips’in pazardaki rolünün altını çizdi.

Karadede, özellikle espresso bazlı kahvelere olan ilginin artmasıyla tam otomatik espresso makineleri pazarının son üç yılda üç kat büyüdüğünü ifade etti. Tüketicilerin artık dışarıda deneyimledikleri barista kalitesindeki kahveyi, kendi damak zevklerine göre kişiselleştirerek evlerinin konforunda deneyimlemek istediklerini söyleyen Karadede, bu eğilimin bir “ulaşılabilir lüks” arayışına dönüştüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yıl 400 bin adedin üzerinde tam otomatik espresso makinesi satılmasını bekliyoruz. Tüketiciler bu ürünleri artık, evlerine ve yaşam kalitelerine yaptıkları uzun vadeli bir yatırım olarak görüyor. Biz de Philips LatteGo serimiz ile son 12 ayda ulaştığımız %63’lük pazar payıyla sadece lider değil, aynı zamanda kategoriyi büyüten ve şekillendiren itici güç konumundayız.”

Toplantıda paylaşılan kapsamlı tüketici araştırması, kahvenin farklı demografik gruplar için taşıdığı çeşitli anlamları ve sosyal kodları gözler önüne serdi. Araştırmaya göre kahve, 18-34 yaş grubu için “ilham ve sosyalleşme” anlamına gelirken, 35-44 yaş grubu için “enerji, odaklanma ve kişisel bir konfor alanı” sağlıyor. Yaş ilerledikçe kahve, bir “ritüel ve günlük keyif” aracına dönüşüyor.

Araştırma ayrıca, kadınların kahveyle dertleşme ve paylaşma gibi anlarla daha duygusal bir bağ kurduğunu, erkeklerin ise kahveyi daha çok odaklanma ve enerji artırıcı fonksiyonel bir araç olarak gördüğünü ortaya koydu. Meslek grupları arasında da belirgin farklar dikkat çekiyor; yaratıcı profesyoneller için kahve ilhamla eşleşirken, beyaz yakalılar için sabah rutinlerinin ve odaklanmanın vazgeçilmezi oluyor.

Araştırmanın derinlemesine sonuçları, Türk tüketicisinin kahveyle kurduğu ilişkinin ardındaki motivasyonları da ortaya koyuyor. Katılımcıların %78,2’si için kahve, her şeyden önce “keyif ve kendine zaman ayırma” anlamına geliyor. Bu bulgu, kahvenin enerji ve uyanıklık (%51,3) gibi fonksiyonel faydalarının ötesinde, kişisel bir mola ve ödül anı olarak konumlandığını gösteriyor. Kahve tercihlerini neyin etkilediği sorulduğunda ise en baskın cevap %37,5 ile “ruh halim” oluyor. Bu durum, özellikle kadınlar ve 25-34 yaş grubunda, kahve seçiminin anlık duygulara ve deneyim arayışına göre şekillenen bir ritüel olduğunu kanıtlıyor.

Tüketim alışkanlıkları incelendiğinde, en çok tercih edilen kahve çeşidinin açık ara Americano (%58,3) olduğu görülüyor. Onu Espresso (%34,1) ve Latte (%32,3) takip ediyor. Sütlü mü yoksa sade mi sorusunda ise sıcak olarak tüketilmek istendiğinde sade öne çıkarken, soğuk kahve seçeneklerinde ise sütlü tercihi ön plana çıkıyor ve pazardaki çeşitlilik talebini doğruluyor. Bu veriler, Philips’in tek tuşla 20 farklı sıcak ve soğuk kahve sunan LatteGo 5500 gibi ürünlerle, tüketicinin hem ruh haline hem de damak zevkine uygun kişiselleştirilmiş deneyim talebine doğrudan yanıt verdiğini gösteriyor.

Devamını Oku

Firmalardan

Merrell Belgrad Ultra 2025, bu yıl 4 bin sporseveri ağırlayacak

Editör

Yazar:

Sporu, eğlenceyi ve doğayı bir araya getirerek spor tutkunlarına benzersiz bir deneyim sunmaya hazırlanan Merrell Belgrad Ultra 2025, SPX’in sponsorluğunda İstanbul Kemerburgaz Kent Ormanı’nda 5-6 Eylül tarihlerinde gerçekleştirilecek. Türkiye’nin en büyük patika koşusu olan etkinliğin detayları; SPX CEO’su Barış Andırınlı, İBB Sportif Değerlendirme Şube Müdürü İlker Öztürk, Boğaziçi Yönetim Genel Müdürü Sema Akça Oflas, Anadolu Sigorta Pazarlama ve Müşteri Yönetimi Müdürü Elif Banu Kocaoğlu, Multisport Partner İlişkileri Direktörü Bünyamin Aysoy, Romatem Sağlık Grubu Operasyonel Direktörü Sinem Çamur’un katılımıyla gerçekleşen lansmanda aktarıldı.

Merrell Belgrad Ultra 2025’in lansmanında konuşan SPX CEO’su Andırınlı, etkinliğin Türkiye’deki patika koşusu kültüründe önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı. Merrell Belgrad Ultra’nın sporun birleştirici gücünü doğayla buluşturan ve insanları aktif yaşam tarzına teşvik eden bir yaşam biçimi hareketi olduğunu ifade eden Andırınlı, “Katılımcı sayısının üç yılda 1200’den 4 bine yükselerek Türkiye’nin en büyük patika koşusu hâline gelen etkinliğimiz, her yaştan ve her seviyeden sporsevere doğanın içinde unutulmaz bir deneyim sunuyor. Sloganımız ‘Herkes için doğa ve spor’. Bu doğrultuda, etkinliğimizi mümkün olduğunca kapsayıcı hale getirmeyi hedefledik ve katılımcı sayısına baktığımızda da bu hedefe ulaştığımızı görüyoruz. Katılımcılar sadece parkurlarda mücadele etmiyor; doğa ile bütünleşiyor ve şehir hayatının temposundan uzaklaşarak kendilerini tazeliyor. SPX olarak, böylesine anlamlı ve etkileyici bir organizasyonun ana sponsoru olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Amacımız, sağlıklı yaşamı teşvik ederken katılımcıların doğa ile bağ kurmasını sağlamak ve toplumu spor etrafında bir araya getirmeyi desteklemek” diye konuştu.

İBB Sportif Değerlendirme Şube Müdürü İlker Öztürk, “2019 yılından bu yana ‘Sporun Başkenti İstanbul’ mottosuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Arazi koşusu gibi önemli branşların, bu vizyonun merkezinde yer aldığını görmek bizim çok değerli. Bu organizasyon, üçüncü yılına kadar adeta bir kartopu gibi büyüyerek bugünlere geldi.” dedi.

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER