Sosyal Medya Hesaplarımız

Genel Haberler

Gıda ürünlerinde yeni dönem başlayacak

Editör
Sadettin Korkut
Abone Ol:

2016 yılından itibaren ambalajlar, tüketiciye ürünü anlatacak.

Sahteciliğin ve taklit üretimin önüne geçmek, tüketicilerin güvenli gıdaya erişimini sağlamak için oluşturulan Ürün doğrulama ve takip sistemi 5 ay sonra uygulamaya giriyor. Mart ayında son kez yapılan ertelemenin ardından 31 Aralık 2015’te resmen başlayacak yeni dönemde, tüketiciler satın aldıkları ürünün güvenilirliğini daha marketteyken kontrol edebilecek.

Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin (ASD) verdiği bilgiye göre, kademeli olarak başlayacak uygulama taklit, tağşiş ve sahteciliğe sık rastlanan ürün gruplarını kapsayacak. Takviye gıdalar, bal, enerji içecekleri, siyah çay, bitkisel sıvı yağlar ve bebek mamaları yeni yıldan itibaren akıllı etiketlerle satışa sunulacak.
İlk aşamada seçilen 6 gruptaki tüm ürünlerin üzerinde biri açık diğeri kapalı olmak üzere iki adet numara bulunacak.
Etiket üzerinde turuncu bir alanında altında olacak kapalı numara, ürünün güvenilirliğini sorgulamak için kullanılacak.
Tüketiciler, satın aldıkları ürünün üzerindeki turuncu alanı açarak sorgulama numarasına ulaşacaklar. Ürünün güvenilirliğini; internet, mobil uygulama, SMS veya sesli yanıt sistemiyle sorgulayabilecekler.
Etiket, ürünün tüketiciye ulaşıncaya kadar hangi süreçlerden geçtiğine dair bilgi verecek. Etiketteki kod numarasını sisteme girerek, ürünün kim tarafından üretildiğini, (ithalse) nereden ithal edildiğini, son kullanma tarihini, içeriğini, (varsa) alerjen bileşenlerini öğrenmek mümkün olacak. Ürün üzerindeki yazılı etiket değiştirilmiş, son kullanma tarihi oynanmış, alerjenlere yer verilmemiş bile olsa, tüketici sistemden doğru bilgiye ulaşabilecek.
Akıllı etiketlerde, enerji içeceklerinin alkolle birlikte tüketilmemesi, bebek mamaları için alerjen uyarıları, gıda takviyeleri hakkında ‘Bu ürün ilaç değildir’ veya ‘Hastalıkların tedavisinde kullanılmaz’ gibi ifadeler de bulunacak.
Ürün satın alınırken etiketin zarar görmemiş ve sağlam olduğuna dikkat edilmesi, etiketsiz veya etiketi zarar görmüş ürünlerin satın alınmaması gerekiyor.
Ambalajın, gıda güvenliğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten ASD Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Korkut, ‘Ürün Doğrulama ve Takip Sistemi’ ile Türkiye’de gıda hijyen ve güvenliği açısından yeni bir dönem başlayacağını söyledi. Ambalajın, sağlık ve hijyen anlamı taşıdığını vurgulayan Korkut, “Ambalaj, gıda güvenliğinin sağlanmasında ve üzerindeki etiket sayesinde tüketicilerin bilgilendirilmesindeki temel iletişim aracıdır. Gıda ürünlerinin izlenebilir olması tüketicileri, sağlık açısından büyük risk oluşturan sahte ürünlere karşı koruyor, ürünün içeriğiyle ilgili yanıltıcı bilgi verilmesini önlüyor ve kayıt dışı üretimin de öne geçiyor” ifadelerini kullandı.
Ambalaj teknolojilerindeki yeni gelişmeler sayesinde akıllı ambalaj uygulamalarının hızla arttığını ifade eden Korkut, raftaki ürünün kalitesini, hijyen durumunu, tazeliğini takip imkanı veren akıllı etiket sistemini ASD olarak desteklediklerini kaydetti. Korkut, sistemin kademeli olarak uygulamaya konmasının önemine değinerek, şu uyarıyı yaptı:
“Türkiye Ambalaj Sanayi olarak, ülkemizin imalat sanayindeki tüm genişlemelere cevap verebilecek bir ambalaj üretim altyapısına sahibiz. Ancak yeni sistemde fayda ve maliyet analizinin göz önünde bulundurulması gerektiğine inanıyoruz. Tüm gıda ürünleri için bir anda zorunlu kılmak yerine belirli ürün grupları için kademeli olarak uygulanmalı. Gerekli hazırlıklar yapılmadan atılacak adımlar, geçici bir süre için de olsa ambalaj ithalatını artıracağı gibi maliyetleri de yukarı çekecektir.
Bu durum ambalajlı gıda ürünlerinde fiyat artışı anlamına gelecek. Dolayısıyla tüketici ucuz olduğu için hangi koşullarda üretildiği ve saklandığı belli olmayan ambalajsız gıda ürünlerine yönelebilecektir. Sistemin verimli bir şekilde işleyebilmesi için hem tüketici hem de üreticinin üzerine ek maliyet getirmemesi gerektiğine inanıyoruz”.

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

Mopaş, halka arz için ilk adımı attı!

Editör

Yazar:

Mopaş Marketcilik Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.  halka arzı için 01.04.2024 tarihi itibarıyla Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’na başvuru yaptı. Şirketin paylarının halka arzına ilişkin SPK’ya sunulan Taslak İzahname ile birlikte Fonun Kullanım Yerlerine İlişkin Yönetim Kurulu Kararı ve Raporu’na Şirketin internet sitesinde yer alan “yatırımcı ilişkileri” sekmesinden ulaşılabilmekte. Şirketin çıkarılmış sermayesinin 230.000.000 TL’den 270.650.000 TL’ye artırılması nedeniyle ihraç edilecek olan 40.650.000 TL nominal değerli paylar ile birlikte Şirket’in mevcut pay sahiplerine ait toplamda 27.000.000 TL nominal değerli paylar halka arz edilecek. Toplam 67.650.000 TL nominal değerli payların halka arz edilmesi ile Şirket’in halka açıklık oranının %25,00 olması planlanmakta.

Devamını Oku

Genel Haberler

Kaya Üzen, ÇASİAD Başkanı oldu

Editör

Yazar:

Çanakkale Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin (ÇASİAD), 16. Olağan genel kurulunda görev dönemi sona eren Başkan Semih Başaran’dan bayrağı Kale Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Kaya Üzen devraldı.

ÇASİAD olarak iş yaşamında entegrasyona büyük önem vereceklerinin altını çizen Üzen, “Rekabetçilikte bir alt lige düşmemek için eğitimlere, bilgilendirme faaliyetlerine ve iş yaşamına entegrasyona büyük önem vereceğiz. Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm ajandamızdaki önceliklerimiz arasında yer alacak” dedi.

Devamını Oku

Genel Haberler

İş Gıda, Down sendromlulara istihdam sağlıyor

Editör

Yazar:

İş Gıda’nın; bağımsızlık, kapsayıcılık, çeşitlilik ve eşitlik değerleri ışığında Türkiye Down Sendromu Derneği iş birliği ile 2022 yılı sonunda KFC ile başlattığı Bi’ İşim Var projesi büyüyor. Bi’ İşim Var Projesi için düzenlenen etkinlik İş Gıda Grup CEO’su Feliks Boynuinceoğlu ev sahipliğinde, Türkiye Down Sendromu Derneği Başkanı Gün Bilgin ve Bi’ İşim Var projesi çalışanlarının katılımı ile 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nde gerçekleştirildi. Basın toplantısında Bi’ İşim Var projesinin, İş Gıda çatısı altında faaliyet gösteren iki diğer dünya markası Pizza Hut ve Krispy Kreme’i de kapsayacak şekilde genişletildiği duyuruldu.

Etkinlik kapsamında düzenlenen panelde TDSD Başkanı Gün Bilgin Down sendromlu gençlerin çalışmasının ayakları üzerinde durmasının kendileri, aileleri ve toplum için önemine değinirken; İş Gıda Grup CEO’su Feliks Boynuinceoğlu, Down sendromlu bireylerin toplumdaki vazgeçilmez yerlerine dair farkındalığı artırma hedefiyle 2022 yılından bu yana süren Bi’ İşim Var projesinin gelişim yolculuğunu, değişen yapısını, gelecek planlarını ve grup için anlamını aktardı.

Bi’ İşim Var projesinin grup için önemi ışığında 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nü kutlayarak sözlerine başlayan İş Gıda Grup CEO’su Feliks Boynuinceoğlu panel konuşmasında; “Arka planda çok fazla çalışma olsa da ilk olarak 2022 Eylül ayında İş Gıda çatısı altındaki markalarımızdan KFC ile başlayan Bi’ İşim Var projesinin arkasında İş Gıda’nın bağlı olduğu İş Holding’in öngörüsü yatıyor. İstanbul’da seçili KFC restoranlarında 2022 Eylül’ünde başlayan projemiz, bugün üç ayrı şehirde 16 Down sendromlu çalışana ulaştı. Bi’ İşim Var’ın başarısı sonucunda, restoranlarımızla uluslararası geçerliliği olan ve 2014’ten bu yana Avrupa Komisyonu tarafından fonlanan “Valueable” (Değerli Bir Ağ) unvanını almaya hak kazandık. Projenin global bir değer ile taçlanmış olmasından mutluluk duyduk.  150 ülkede faaliyet gösteren KFC markası tarafından da örnek gösterilen bir proje olmasıyla göğsümüzü kabartıyor” dedi.

İş Gıda ile iki yıldır süren iş birliğinin Down sendromlu bireylerin bağımsız yaşamları için çok kıymetli olduğunu belirten Türkiye Down Sendromu Derneği Başkanı Gün Bilgin paneldeki konuşmasında; “Down sendromlu bireylerin özgür, bütünleşik ve bağımsız yaşamlar kurabilmeleri için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Biz dernek olarak ailelerin yaşadığı “Benden sonra çocuğum ne olacak?” kaygısını ortadan kaldıracak projeler üretiyoruz. Avrupa Down Sendromu Federasyonu Başkan Yardımcılığı ile Avrupa’da Türkiye’yi temsil ediyor ve dünyada 133 ülkenin Down sendromu sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim halinde, Down sendromu alanının gelişimine öncülük ediyoruz. En önemli çalışmalarımızdan İstihdam +1 programıyla ise gençlerimizin istihdam edilmesine olanak tanıyoruz. 2012 yılında Türkiye’de uygulamasını ilk başlatan kurum olarak 18 ilde 48 firmaya 170 Down sendromlu bireyin istihdam edilmesini sağladık. Bu bağlamda iş koçları yetiştirmek üzere geliştirdiğimiz eğitim programını yaygınlaştırıyoruz. İŞKUR, istihdam büroları, iş yerlerinin kendi bünyeleri gibi farklı alanlarda iş koçları yetiştirmek üzere iş birliklerimiz devam ediyor” dedi.

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER